🎨 İllustrasyonu Yapan: Atahan Göktürk Güner
✍️ Yazıyı Hazırlayan: Buğse Bilgen
George Carwardine‘nin (1887-1948) şirketi bir araba imalat fabrikasıydı ve yönelimi istenildiği gibi ayarlanabilen ve serbest bırakıldığında yerinde kalabilecek bir metal kol üzerine yayları yerleştirme fikrini ortaya attı. Tam olarak Türkçe karşılığı bulunmayan ancak açı lambası ya da masa lambası olarak bilinen ve Pixar filmlerinin başlangıcında Pixar logosu ile bütünleşen Pixar lambası olarak da anılan Anglepoise lambası tasarımı insan kolunun hareketini taklit ediyordu ve sürekli gerginlik ilkesinden esinlenilerek oluşturulmuştu. 1931’de tasarımın patentini aldı, ancak bu tasarımı lambanın yönünü geçici olarak belirlemek için kullanabilme fikri ona bundan bir yıl sonra, 1932‘de geldi.
Hareketli yaylı kola, ağır bir tabanı ve doğrultulu lambayı taktı ve bu, lambanın herhangi bir yönde dönmesine izin verirken istendiği zaman sabit bir pozisyonda kalabilmesini sağlıyordu. Carwardine, çalıştığı fabrikada montaj sürecini aydınlatmak için lambaları oldukça kullanışlı bulmuştu ancak kısa sürede, bunların ofislerde ve başka yerlerde kullanılmasını engelleyecek hiçbir şey olmadığını fark etti. Ampul üzerinde bir gölge ilavesi ile ışın, belirli bir yöne odaklanabiliyordu ve böylece bu tasarım, rakip modellere göre daha az enerji kullanmış oluyordu. Gölge, lamba altında çalışan kişinin göz kamaştırıcı ışığı durduracak şekilde konumlandırılarak lambanın gözleri rahatsız etmemesine de yardımcı oldu.
Anglepoise lambası, 60 Wattlık bir ampul kullanan sıradan bir masa lambasının verdiği ışığı 25 Watt’lık bir ampul kullanarak vermeyi başarıyordu. Lambanın yönlü hareketi ofis kullanımı için, özellikle kitapların ve kağıtların aydınlatılması için ideal olduğu ortaya çıktı. Ürün kısa sürede büyük başarı sağladı. Günümüzde Anglepoise lambaları dünya genelindeki ofislerde halen yaygın olarak kullanılmaktadır ve yıllar geçtikçe Carwardine’in orijinal tasarımında sadece ufak değişiklikler olmuştur.