Renkler, şekiller, çizgiler, düz ve anlaşılır formlar… Bütün bunların bir araya gelerek hem sanat hem mimari hem de tasarımın bütün alt dallarında karşılık bulması elbette Bauhaus ile mümkün olabilirdi. Bazı kesimlerce kısa ömürlü tarihi geçmiş bir sanat okulundan ibaret görülse de günlük hayatımızı biraz incelediğimizde durumun bu şekilde olmadığını görebiliriz. Bauhausun ayak izlerini kıyafetlerimiz, dekorasyon ürünlerimiz, yaşadığımız binalar, her gün kullandığımız ergonomik ürünler, izlediğimiz reklam filmleri, veya dikkatimizi çeken bir billboardda görmemiz çok olası. Acaba Walter Gropius bu akımın 100 yıl sonra bile popülerliğini ve etkileyiciliğini koruyacağını tahmin ediyor muydu? Bu karmaşık ve özgür okulun içinde yer alan bütün felsefi görüşler, deneyler, partiler, konstrüksyonlar, renkler, kostümler, mobilyaların iki boyutlu illüstrasyonlara geçişinde akımın bir miktar sadeleştiğini görüyoruz.
(Görsel-1 | Dawid Ryski)
1923 yılında yapılan sergiden hareketle illüstrasyon bağlamında inceleyebileceğimiz en ünlü tasarım Joost Schmidt’in tasarımı olmalı.
Tasarımda sade geometrik şekiller ve güçlü lekeler görüyoruz. Seyirciye verilmek istenen mesaj dokular, renk geçişleri olmadan ancak bu kadar net ve estetik verilebilirdi. 1923ten 2023e kadar olan süreçte her tasarımcının eli Bauhaus çizgisine en az bir kez gitmiştir. Ne kadarı bu güçlü akımın felsefesine uygun tasarım yapmıştır? Pek çok yeni nesil illüstratörün bu akımla ilgili olarak “tasarladım” dediği işleri, aslında kendilerinden önceki anlamlı tasarımların bir derlemesi olarak görüyorum. Bu eleştirel yaklaşımda dayanağım ise illüstratörlerin tasarımlarında kullandıkları ögeleri Bauhaus’un çıkış noktası olan gündelik yaşamdan bir kesit olarak değil, gelişigüzel yerleştirilmiş şekiller olarak görmeleri. Bugün Piyon Tasarım Stüdyosu ekibi olarak Bauhaus ekolü etrafında toplandık. Hal böyleyken etrafımızda olan biteni de, üretilen tasarımları da bu bağlamda değerlendiriyoruz. Gelin 1923'ten bugüne nitelikli Bauhaus illüstrasyonlarını bir inceleyelim.
Walther Flemming, bu tasarımı Sanat kuramcısı Wassily Kandinsky’nin doğum günü için yapmıştır. Tasarımda kullanılan şekiller ve renklerin sıralamasının, renklerinin kendi içinde bir mantığı vardır.
Riccardo Guasco’ya ait olan bu 2017 tarihli bu tasarımın ismi “Yeşil Kesme İşareti”
5.3 Studio Graphique ait olan bu çalışma Vitoria Gasteiz Jazz Festivali için tasarlanmıştır. Burada da başarılı bir Bauhaus illüstrasyonu örneği görüyoruz.
Yann Sadi’ye ait bu illüstrasyonlarda ise Bauhaus etkileri görülebilir. Bauhaus’un yeni nesil illüstratörlere ilham olması ve yeni yaklaşımları beraberinde getirmesi mutluluk verici.
Görsel 1-)https://tr.pinterest.com/pin/50172983340800927/
Görsel 2-)https://www.bl.uk/collection-items/poster-of-the-exhibition-of-the-bauhaus-in-weimar-in-1923-by-joost-schmidt
Görsel 3-)https://www.behance.net/gallery/73826825/Wassily-Kandinsky-Portrait
Görsel 4-)[https://riccardoguasco.tumblr.com/post/618438410152116224/lapostrofo-verde-un-bacio-è-un-apostrofo](https://riccardoguasco.tumblr.com/post/618438410152116224/lapostrofo-verde-un-bacio-%C3%A8-un-apostrofo)
Görsel 5-)[https://www.behance.net/gallery/111929699/Festival-de-Jazz-de-Vitoria-Gasteiz?tracking_source=search_projects_recommended|jazz+festival+poster+design](https://www.behance.net/gallery/111929699/Festival-de-Jazz-de-Vitoria-Gasteiz?tracking_source=search_projects_recommended%7Cjazz+festival+poster+design)
Görsel 6-7-)https://www.artupon.com/blindsalida/