Biyomimikri Nedir?
Doğa, tasarıma ışık tutabilecek düzeyde geniş bir bilgi kaynağı ve dünyanın en önde gelen tasarımcısıdır. Biyomimikri ise tasarımcıların doğayı gözlemleyip prensiplerini öğrendikleri bilinçli bir metoddur. Biyomimikrinin esas amacı, doğanın dilini tasarımcıya tercüme eden bir araç olmaktır. Doğa her zaman, insanların yaşamını geliştirmek istemesi yüzünden ilham aldıkları ve taklit ettikleri bir model olarak hizmet vermiştir.[1]
Biyomimikri, biyomimetik veya biyotaklit, gezegenimizi ve 3.8 milyar yıllık evrimini ve gelişimini gözlemleyerek dayanan bir süreçtir. Tarihsel olarak, biyolojik organizmalar (hayvanlar, bitkiler, mikroplar) hayatta kalmak, organizasyonlarını ve işlevlerini optimize etmek ve biçimlerini işlevlerine uydurmak için stratejiler geliştirebilmişlerdir. [2]
Biyomimikri Etimolojisi
Biyomimikri terimi, Antik Yunanca’dan türetilmiştir: βίος (bios), yaşam, ve μίμησις (mīmēsis), taklit, μιμεῖσθαι (mīmeisthai), taklit etmekten gelmektedir. [3]
Biyomimikri Gelişimi
Biyomimikrinin erken örneklerinden biri insan uçuşunu sağlamak için kuşların incelenmesiydi. Uçan bir makine yaratmakta başarılı olamasa da, Leonardo da Vinci (1452–1519) kuşların anatomisi ve uçuşunu dikkatle gözlemleyen ve gözlemleriyle ilgili çok sayıda not ve çizim yapan biriydi. 1903’te ilk daha ağır havadan uçak uçurmayı başaran Wright Kardeşler de güya güvercinlerin uçuşundan ilham almışlardı.[3]
1950’lerde Amerikalı biyofizikçi ve polimat Otto Schmitt "biyomimetik" kavramını geliştirdi. Doktora araştırması sırasında kalamar sinirlerini inceleyerek sinir iletiminin biyolojik sistemini taklit eden bir cihaz geliştirmeye çalıştı. 1957’ye gelindiğinde, o zamanın biyofizik görüşüne ters düşen bir görüşü benimsediğini fark etti; bu görüşe biyomimetik adını verdi. [3]
1960’ta Jack E. Steele Wright-Patterson Hava Kuvvetleri Üssü’nde Ohio’da Otto Schmitt’in de çalıştığı yerde bionics adlı benzer bir terim ortaya attı. Steele bionics’i "doğadan bazı işlevleri kopyalayan veya doğal sistemlerin veya onların benzerlerinin özelliklerini yansıtan sistemlerin bilimi" olarak tanımladı. [3] Daha sonra 1963’te yapılan bir toplantıda Schmitt şöyle dedi:
Bionics’in operasyonel olarak ne anlama geldiğini ve bunun ya da buna benzer bir kelimenin (biyomimetik tercih ederim) bu araştırma alanına uzmanlaşan ya da daha doğrusu uzmanlıktan çıkan bilim insanlarının teknik becerilerinden iyi şekilde yararlanmak için ne anlama gelmesi gerektiğini düşünelim.
Biyomimikri, makro ve nanoskala seviyelerinde biyolojik çözümlerden ilham alan yeni teknolojiler ortaya çıkarmıştır. İnsanlar varlıkları boyunca sorunlara cevap aramak için doğaya bakmışlardır. Doğa, kendini iyileştirme yetenekleri, çevresel maruz kalma toleransı ve direnci, hidrofobisite, kendiliğinden montaj ve güneş enerjisinden yararlanma gibi mühendislik problemlerini çözmüştür. [3]
Biyomimikri mimarlıkta da önemli bir rol oynamaktadır. Biyomimikri terimi "bios" ve "mimesis" Yunanca terimlerinden gelir. "Bios" "yaşam" anlamına gelirken, "mimesis" "taklit" anlamına gelir. Dolayısıyla, biyomimikri mimarlıkta canlı doğayı taklit ederek sürdürülebilir çözümler elde etmektir. [4]
Biyomimikri mimarlıkta doğayı model, ölçü ve rehber olarak alarak mimarlık ve doğa arasındaki örtüşmeyi vurgular. Biyomimikri, çevre ve sürdürülebilir mimarlıkla ilişkisini gösteren HELIX modelini de sunar. Ayrıca, biyomimikri yaklaşımını bir düşünce şekli olarak entegre etmek için de yollar sunar.[5]
Biyomimikri mimarlıkta koronavirüs (COVID-19) salgını ortasında da önemlidir. Biyomimikri, insanların doğal ortamlarıyla yeniden bağlantı kurmasına, sağlıklı ve güvenli yaşam alanları yaratmasına ve doğanın iyileştirici gücünden yararlanmasına yardımcı olabilir. [5]
Biyomimikri Kavramının Prensipleri
Janine M. Benyus (1997), biyomimikrinin prensipleri sıralamıştır. Biyomimikri doğayı model, danışman ve ölçüt olarak görebilmenin gerekliliğini savunur. [1]
Model Olarak Doğa
Biyomimikri, insan problemlerini çözmek için doğanın modelleri üzerinde çalışan, bu modelleri taklit eden ya da ilham kaynağı olarak kullanan yeni bir bilim dalıdır.
Danışman Olarak Doğa
Biyomimikri, doğayı görme ve değerlendirmede yeni bir yoldur. Bugüne kadar neleri başaramadığımızı ve ondan neler öğrenebileceğimizi anlatan bir çağdır.
Ölçüt Olarak Doğa
Biyomimikri, yenilikleri değerlendirmede ekolojik standartları kullanır. 3.8 milyar yıllık evrim sonucunda doğa, neyin çalıştığını ve uzun süreli olabileceğini öğrenmiştir.
Biyomimetik
Biyomimikri ve biyomimetik; bio: yaşam ve mimesis: taklit anlamlarına gelen aynı sözcüklerden türetilmiş kelimelerdir. Aynı alanlarda karşı karşıya gelen bu iki sözcüğün arasındaki fark; biyomimikrinin bir tasarım anlayışı, diğerinin ise bu anlayışı uygulayan alan olmasıdır.
Biyomimetik terimi, ilk olarak Otto Schmitt tarafından (Bar-Cohen, 2006) 1950’lerde kullanılmıştır. Biyomimetik, doğadaki herhangi bir canlının fonksiyonunu, biçimini, mekanizmasını tamamen ya da kısmen taklit etmektedir.
Reading Üniversitesi, Biyomimetik bölüm başkanı Prof. George Jeronimidis biyomimetik ile ilgili şunları söylemektedir (Focus Magazine, 2008):
“Biyomimetik, teknik çözümler için biyolojiye bakmaktır. Doğadaki iyi bir tasarımı kopyalamak, karşılaştığımız çok büyük sorunlara çözümleri doğada aramaktır.”
[1]: Irmak Kuday, Tasarım Sürecinin Destekleyici Faktör Olarak Biyomimikri Kavramının İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
[2]: https://hospitalityinsights.ehl.edu/what-biomimicry
[3]: https://en.wikipedia.org/wiki/Biomimetics
[4]: https://thearchinsider.com/biomimicry-in-architecture-nature-to-architecture/
[5]: https://link.springer.com/chapter/10.1007/978-3-031-08292-4_2